HACI VELİ
Ana Sayfa
İletişim
Ziyaretçi defteri
Forum
Resimler
Kuşlarda Hastalık Belirtileri
BİLGİ DEPOSU
=> Kanaryalar Hakkında Herşey
=> Muhabbet Kuşları Hakkında Herşey
=> Papağanlar Hakkında Herşey
=> Bülbüller Hakkında Herşey
 

FORUM Bölümüne Bakmadan Sitemizden Ayrılmayın .!!

Papağanlar Hakkında Herşey

PAPAĞANLAR HAKKINDA
 

Papağanlar gerçekten de diğer hayvanlardan biraz farklıdır. Hem bakımı daha kolay, hem de çekirdek ailenize yeni birini eklemenizi gerektirecek pek çok özelliğe sahip, yani insan gibidir. Bu sayfamızda Papağanınız ile mutlu günler geçirmeniz için gerekli tüm bilgilere yer vermek istedik. Papağanınıza ve size mutlu günler dileriz.
 

 

 

 

 

 

Papağanınızı Seçerken Nelere Dikkat Etmeniz Gerekir?
 

Satın alma aşamasında yavru bir çift tercih etmenizi öneririz. Çünkü çift yaşayan papağanlar hem sahibine bağlanır hem de kendi doğal ilişkisini yaşar. Yalnız bırakılan papağan ise sahibine o kadar bağlanır ki ayrılması durumunda önemli psikolojik problemler yaşayabilir. Bu yüzden eğer çalışıyorsanız her şeyi ona göre düşünün.
 

 

 

 

 

 

 

Papağanınızın Size Alışması İçin İlk Günlerde Nelere Dikkat Etmeniz Gerekir?
 

Papağanınıza vereceğiniz eğitim de çok önemli. O her yerde patron benim havalarında yürüse de asıl patron sizsiniz ve bunu ona öğretmelisiniz. Örneğin onu omuzunuza çıkartmanız kendisini güçlü hissetmesini sağlayabilir. Ayrıca böyle bir durumda oluşabilecek herhangi bir kıskançlık yada kızgınlık anında yanağınızda veya kulağınızda bir acı hissedebilirsiniz. Bu yüzden dikkatli olmalısınız.

 

 

 

 

Papağanınızın Güvenini Nasıl Kazanırsınız?
 

Satın aldığınız bir papağanın güvenini kazanmak kolay değildir.Papağanlar doğal ortamlarından insanlar tarafından yakalanıp getirildiği için insanlarla karşılaşmaları onlarda iyi bir etki bırakmaz.Daha sonra size gelinceye dek geçirdiği evreler mesela uzun yolculukları, kuş pazarlarında geçirdiği yaşam koşulları onları ürkek ve çekingen yapar. Papağanınız ilk zamanlar sizi yanına yaklaştırmayacak vahşice bağıracaktır. Bu çok normal bir davranıştır. İlk zamanlar ona fazla yaklaşmayın kendi halinde bırakıp bulunduğu ortama alışması için ona zaman verin. 2 ay bulunduğu yeri değiştirmeyin bu çok önemli eğer değiştirirseniz size alışma zamanı uzayacaktır. Ona yaklaşırken yumuşak ses tonuyla bağırmadan yaklaşın, o size izin verdiği kadar yaklaşın bağırdığı mesafeyi geçmeyin bu aranızdaki diyalog duvarıdır. Zamanla bu duvar aşılacak ama ilk başlarda sakın ona yaklaşmaya dokunmaya çalışmayın bu her şeyi daha da kötüye götürür.Size izin verdiği mesafede durun onunla bağırmadan yumuşak bir ses tonuyla konuşun sizden ona zarar gelmeyeceğini anlaması için biraz zamana ihtiyacı vardır.Daha sonra ona yaklaşmanıza izin verecektir.Papağanınıza yaklaşırken onun seveceği bir yiyeceği ona gösterin o yiyeceği yavaşça yiyecek kabına bırakın.Aradan zaman geçtikçe sizin elinizden o yiyeceği kendisi alacaktır.

 

Papağanlara Nasıl Bir Eğitim Verilmelidir?
 

Papağanınıza vereceğiniz eğitim de çok önemli. O her yerde patron benim havalarında yürürse de asıl patron sizsiniz ve bunu ona öğretmelisiniz. Örneğin onu omzunuza çıkartmanız kendisini güçlü hissetmesini sağlayabilir. Ayrıca böyle bir durumda oluşabilecek herhangi bir kıskançlık yada kızgınlık anında yanağınızda veya kulağınızda bir acı hissedebilirsiniz.
 

 

 

 

 

 

 

 

Papağanlara Nasıl Konuşma Öğretilir?
 

Kuşların konuşma yetenekleri, aynı cinsler içinde bile belirgin olarak değişebilir.Afrika Gri Papağanı, tüm papağanlar arasında en doğal taklitçi olarak kabul edilir. Aynı zamanda, kuşların çoğunlukla kadın ve çocukların sesini erkeklere nazaran daha kolay taklit edebildiklerini aklınızda bulundurunuz. Elde yetişen papağanlar, insan sesine daha fazla alışkın olmalarından dolayı kendi ebeveynleri tarafından yetiştirilenlere göre çok daha erken konuşmaya başlarlar. Fakat bir kuşu konuşmaya başlatmak için de başka hiçbir kestirme yol yoktur. Bu tamamen bir sabır ve tekrar etme meselesidir. Ne kadar fazla kuşu eğitmek için zaman ayırırsanız, o kadar çabuk öğrenir
Bu işin anahtarı cümleleri ve kelimeleri küçük parçalara bölmektir. Kuş bir kez ilk bölümü başarı ile taklit edebilirse, sonrakileri üzerine ekleyerek devam edip tüm kelime, cümle veya şiiri oluşturursunuz.
Bir kuşa konuşmayı öğretirken ortamın sessiz olmasını sağlayınız. Kuşun bulunduğu yerden başlayacak şekilde, bir günde bir çok kez ders verebilirsiniz. Eğer her sabah aynı şekilde kuşunuza seslenirseniz, kısa zamanda o da benzer şekilde cevap vermeye başlar. Gün içerisinde, kuşu adını, adresini ve telefon numarasını tekrar etmeye teşvik ediniz. Bu, kuş çalındığı veya kaybolduğunda büyük önem taşır. Detayları beş dakikalık bir periyot boyunca kafese yakın oturarak açık bir şekilde tekrar ediniz. Her şeyin çabucak olması için acele ettirmeyiniz, yoksa kafası karışabilir.
Evde oluşan bazı sesleri hiç eğitim almadan kuşlar taklit edebilirler. Çalan bir telefon buna tipik bir örnektir ve kuşun kusursuz tonlaması koşarak gelmenize sebep olabilir. Bu, eğer ısrarla küfür ederse oldukça problem olabilir. Bu tür davranışı düzeltmek oldukça zordur, ancak tekrarlamayı, uyaranı geri çekersek kuş ses veya kelimeyi daha az aklında tutabilir. Bir diğer ihtimal de istenmeyen ifade duyulduğunda kafesin örtülmesidir. Kuş kısa zamanda kendi sesi ile karanlığa atılma arasındaki ilişkiyi kurar. Kafesi sadece beş dakika örtünüz, bundan fazlası kullanışlı olmaz.
Eğitim amacı ile, düzenli tekrarlarla derslerinizi takviye etmek için bilgisayara bir mikrofon aracılığı ile kendi sesinizi kaydedin veya kasete kaydedip papağanınıza dinletebilirsiniz. Aynı şekilde olgun bir kuşu da konuşturmak zordur, fakat konuşmayı öğrenmiş bir kuş da yaşamı boyunca kelime hazinesine yenilerini ekleyecektir.
 

 

Papağanlarda Cinsiyet Ayrımı Nasıl Yapılır?
 

Papağanların cinsiyetini dış görünüşlerinden ayırt etmek oldukça zordur. Cinsiyet ancak endeskopi yada birkaç tüye uygulanacak DNA testi ile kesin olarak belirlenebilir.

 

 

 

Papağanlarda Üreme
 

Papağanlar çiftleşme dönemlerinde bazı cinslerin özellikle dişilerinde genellikle saldırgan davranışlar sergileyebilirler. Bu dönemde onlara anlayış gösterilmesi ve uzman bir veteriner ile görüşülmesi en doğru davranıştır. Papağanların cinslerine göre üreme dönemleri ve süreleri farklılık gösterir. Bu konuya Papağanların Cinsleri bölümünde her cins için ayrı ayrı yer verilmiştir. Lütfen geniş bilgi için Papağan Cinsleri sayfalarımızı ziyaret ediniz.

 

 

Papağanlarda Beslenme
 

Papağanları sadece çekirdek ile beslemek doğru olmaz.Tam bir beslenme uygulanmazsa normal gelişmesini gösteremez. Gösterişsiz bir papağanın nedeni yanlış ve tek yönlü beslenmedir.Doğal ortamlarında meyve, ağaç kabuğu, yeşillik, bitki tohumları, fındıkgiller, çiçek özleri, soğanlı ve yumrulu kökler, böcekler ve solucanlarla beslenirler. Evcil bir kuş sahibi ne verirse onu yemek zorunda kalır.Gerekli vitaminleri alabilmeleri için ara sıra çekirdeğin dışında; Kabuklu Kabuksuz Fındık, Ceviz, Fıstık, Badem, Mısır, Antep Fıstığı, Yulaf, Buğday, Keten tohumu verilebilir. Meyvelerden; Elma, Armut, Üzüm, Ayva, Muz, Çilek, Kiraz, Vişne, Mandalina, Tatlı Portakal verebilirsiniz. Vereceğiniz meyveler insanların yediği gibi yıkanmalı kurulanmalı veya suları süzülmelidir. Tüm yiyecekler oda sıcaklığında olmalıdır.
Her papağan şimdiye kadar saydığımız yiyecekleri aynı ölçüde sevmeye bilir. Papağanınıza seçme hakkı tanıyınız ve sevdiği yiyecekleri veriniz. Meyve, sebze, bitkiler çabuk bozulurlar. Bu yiyeceklerin artıklarını bozulmaya başlamadan önce kafesten uzaklaştırın. yiyecekler çok zahmet veriyor ve etrafı kirletiyor diye, sürekli aynı yemle beslemeyin. Bir papağan da, yalnızca biyolojik ihtiyaçlarından dolayı yemek yemez. Zevk için ve sevdiği için de yem yerler. Bu yüzden siz özenerek ve belki de çok para vererek aldığınız yeme kuşunuz tenezzül etmez ise ona darılmayın. Ya hiç yemediği için tadını alamamıştır yada o yeme karşı antipatisi vardır. Papağan canı sıkıldığı zaman oburluk eden bir yaratık değildir.Yemini aralıklı olarak küçük porsiyonlar halinde yer. Yemini alıştığı yerde devamlı görmek ister, ve içinden istediğini istediği zamanlarda yer. O yüzden mutlaka yemliğinde yemleri olmalıdır.
 

 

PAPAĞANLARIN BAKIMI

 

Kafes Temizliği
Kafes seçiminin Papağanın boyuna ve özelliğine uygun olarak seçilmesi gereklidir. Kafes seçimi ile ilgili mağazalarımızdaki satış elemanlarımızdan da tavsiye alabilirsiniz. Ayrıca Aksesuar ve oyuncak seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli unsur papağanın boyuna ve cinsine uygun boyda dizayn edilmiş olmasına dikkat etmektir.
Papağanınızın kafesini temiz tutmanız sağlığı açısından önemlidir. Kirlenmesini beklemeden haftada 2 veya 3 defa kafesini temizleyin. Kafesin altına mağazalarımızda da satılan kuş kumu dökün bu papağanınız için önemlidir. Papağanınız kumun içerisinde bulunan mineralleri ve küçük taşları, yiyecek bunlar sindirimini kolaylaştıracaktır aynı zamanda gagasını bu taşlarla törpüleyecektir.

Tırnakların Bakımı
Fazla uzamış tırnaklar papağanınızın hareketini zorlaştıracaktır. Uzamış tırnaklar kıvrılmaya başlar bunu fark edebilirsiniz. Bunun için papağanınızı veterinerinize veya kliniklerimizden birine götürüp tırnak bakımını yaptırmalısınız.
 


Su ve Yem Kaplarının Temizlenmesi
Günde iki defa bitmesini beklemeden sularını değiştirmelisiniz. Sularını değiştirirken su kaplarını bir fırçayla temizlemelisiniz.
 

Spreyleme ve Yıkama
Papağanları temiz ve sağlıklı tutmak için banyo yaptırmak kesinlikle önemlidir.Banyo yaptırmazsanız tüyler kuru ve buruşuk olur. Bu durumda Papağanınızı tüy yolmaya teşvik eder. İlk önce kafes temizliğini yapın su ve yiyecek kaplarını çıkartın. Kullanılacak en iyi cihaz ılık suyla doldurulmuş bitki spreyidir. Spreyin püskürtmesi sis gibi olmalıdır.Başlangıçta çoğu kuş spreyden rahatsız olur. Bu ilk şüphenin üstesinden gelmek için spreyi yukarı doğru yönlendirin su damlaları yukarıdan yağmur izlenimini uyandıracaktır. Spreyi hiçbir zaman papağana direk tutarak sıkmayınız. Zamanla spreyin görünmesiyle papağanlar heyecanlanır ve bağırırlar. Papağanları haftada 2-3 kez banyo yaptırabilirsiniz.Bu size tüyleri iyi durumda ve zararlı parazitlerden temizlenmiş olarak tutulmasında yardımcı olur.

 

Papağanlar Korktukları Zaman Nasıl Davranırlar?
 

Çevremizdeki birçok şeyin gürültülü olduğu bir gerçektir. Bu gürültülerin bazıları papağanınızı korkutur. Papağanınız korktuğu zaman vücudunu inceltir, tüylerini vücuduna tamamen yapıştırır, boynunu yukarı doğru iyice uzatır.
Gök gürültüsü, silah sesleri, sert kapı çarpmaları vb. sesler papağanı çok korkutur. Gürültü meydana geldiğinde papağan karanlıkta ise lambaları yakmak veya aydınlık bir yere almak papağanı rahatlatacaktır. Bu tür seslerin vermiş olduğu korku kalp krizlerine sebep olabilmektedir.

 


 

 

 

 

Papağanlar Yalnız Kalabilirler mi?

Hayır, papağanlar yalnız kalmaktan hoşlanmazlar, devamlı ailenin yanında beraber olmak, söze karışıp varlığını hissettirmek isterler. Ev içinde kafesin dışında dolaşmak çok hoşlarına gider. Serbest dolaşanların tüyleri daha düzgün ve bakımlı olur. Gerekli tedbirleri alıp (Kapı pencere vb. yerleri kapatıp) sık sık dışarıya çıkartınız.

 

 

Papağanlar Sıcaktan Bunaldıklarında Ne Yapılmalıdır?
 

Sıcak yaz günlerinde kuşunuz yine vücudunu inceltir kanatlarını yere indirir. Gagasını açık tutar bu havanın çok sıcak olmasından dolayı kuşunuzun bunaldığını gösterir. Papağana hemen duş yaptırmalısınız. Bir su spreyi ile yukarıdan üzerine gelecek şekilde püskürtün kanatları ıslanınca rahatlayacaktır.

 

 

 

 

Papağanlar Huzurlu mu Yoksa Hasta mı Nasıl Anlarız?
 

Papağanınız sevimli bir yün yumağı gibi yusyuvarlak tünemiş ise bir ayağını kendine çekmiş tek ayak üzerinde kendi kendine gagasını çatırdatıyorsa, çok mutlu ve huzur içindedir.Onu bu durumda rahatsız etmeyin.
Eğer günün uzun saatlerini uyuyarak geçiriyorsa hareketleri yavaş ve isteksiz ise gagasını sık sık tüylerinin arasına sokuyorsa bu hastalık belirtisidir. En yakın veterinere veya kliniklerimizden birine götürünüz veya bu durumu anlatınız.

 

 

Papağanların Kızgın ve Saldırıya Geçeceğini Nasıl Anlarız?
 

Kuşunuz kanatlarını havaya doğru açıyor, gagası açık ve boşluğa doğru gagalama hareketleri yapıyorsa, kızgın demektir. Bu saldırıya geçeceğinin işaretidir. Sakinleşinceye kadar yalnız bırakabilirsiniz.
 

 

 

Papağanlar İlgi Çekmek İçin Nasıl Davranırlar?
 

Bazen papağanınız uçuyormuş gibi kanatlarını sesli sesli çırpar ve en vahşi çığlıklarını atar. Bu ani saldırı hareketi çevresini korkutmak içindir. Eğer kuşunuzun çağırmalarına cevap vermezseniz ve uzun süre onunla ilgilenmezseniz, dikkat çekmek ve kendisiyle ilgilenilmesini sağlamak için bu yola başvuracaktır.

 

 

 

Papağanlar Sizden Bir şey İstediğinde Nasıl Davranırlar?
 

Sizin bulunduğunuz yerde papağanınız bir şey istiyorsa önce tek sesli bir ıslık çalar, sonra çaresiz bir yavru gibi kanatlarını titretir, bu arada parmaklarından birini de çekiştirir. 

Papağanlar Sıkıldıklarını Nasıl Belli Ederler?
 

Kendisinin sık sık ve dikkatle incelendiğini hisseden bir papağan sıkılganlık duyabilir. Kafasını kaşır, bir ayağı ile diğerinin üzerine basar, kendi ekseni etrafında döner. Bu zamanlarda ona ilgi göstermelisiniz.

 

 

 

 

Papağanınız Ensesini Kaşıtmak İsterse Nasıl Davranır?
 

Vücudunu hafifçe bükerek ve başını eğerek size yaklaşıyorsa, ensesini kaşıtmak istiyor demektir.Buna tüm papağanların ihtiyacı vardır. Bu iş için iki parmağınızı kullanınız. Bütün parmaklarınızı açarak elinizi uzatırsanız korkabilir. Eğer onun hoşuna gittiği gibi kaşırsanız o da gagasının altı ile sizin elinize sürtünmeye başlar.Bu ısırmak için değildir.O da sizi kaşımak istiyordur.Belki çok çok hafif bir ısırma veya gagalama olabilir.Fakat korkmayın. Kesinlikle elinizi korkuyla geri çekmeyin. Böyle bir hareket kuşunuzu gerçekten korkmasına ve sizi gagalamasına neden olabilir. Bunu isteyerek yapmaz korktuğu için gösterdiği reflekssel bir reaksiyondur. Kaşınması geçipte yeterince okşandığında gidecektir veya gagasıyla elinizi yana doğru itecektir

 Papağanlar Ne Tip Oyunlardan Hoşlanırlar?
 

Papağan için en güzel oyuncak kendirden yapılmış üstünde düğümler bulunan bir parça ip, sert içi dolu lastik bir top, 10 cm boyunda kesilmiş üzeri kabuklu yaş ağaç dallarıdır. Kafese asılmış ayna, çan veya ses çıkartan çıngıraklar papağanların sinirlerini bozar. Başlarını kafesin içerisinde sağa sola vurmalarına neden olabilir.
 

 

 


Eğitime Başlangıç

Eğitim papağanlarda en zor ve en meşakkatli konudur. Gerek geçmiş deneyimleri ve gerekse doğal içgüdüleri nedeniyle papağanlar insanlardan ürkmektedir. Bazı papağanlar bu durumu kaçarak bazıları da agresif tavır ile bertaraf etmeye çalışırlar. Küçük bir kısmı ise insanlara karşı tamamen ilgisiz kalmayı yeğlerler. Eğitmenin bu aşamada iki seçeneği vardır. Bunlardan birincisi pasif bir yöntem seçerek kafes ortamında türdaşlarından uzak bulunan papağanın insanlarla iletişim sağlamaya çalışmasını beklemektir. Bu yöntemin en büyük sakıncası çok uzun zaman alabilmesi ve sonucun her zaman istendiği gibi olmamasıdır. İkinci seçenek ise aktif bir yaklaşımın sergilenmesi ve papağanın doğrudan doğruya temasa zorlanmasıdır. Burada zorlamadan kasıt şiddet değildir. Burada dünyaca meşhur papağan eğitmeni Ken Globus’un gözlemlerini anlatmak yerinde olacaktır. Ken Globus pek çok vahşi papağanın yer aldığı bir kafeste tek bir papağanı alarak onu sağlık yönünden incelemiştir. Bunun ardından papağanı kafese geri koyduğunda korku düzeyinin diğer papağanlara oranla belirgin bir düzeyde azaldığını gözlemlemiştir. Burada papağan kendisine zarar verilmediğini görmüş ve çok da korkulacak bir durum olmadığını idrak etmiştir. Eğitimde en zor aşama budur ve bu aşama geçildikten sonra gelişme çok hızlı olmaktadır. Eğitmen, yukarıda bahsi geçen yöntemlerden birisini seçmek durumundadır. Ancak seçilen yöntem papağanın durumu, özellikleri, geçmiş deneyimleri, eğitmenin tecrübe seviyesi gibi pek çok etmene bağlıdır. Her durumda etkili ve her koşula uygun bir yöntem bulunmamakta ve ‘nabza göre şerbet’ verilmesi gerekmektedir. Bir yöntem bir papağanda çok etkili olabilirken bir diğerinde çok ters etkiler yaratabilmektedir.



Başarılı bir eğitim sizi bu sonuçlara ulaştırabilir...

Alışma Dönemi

Papağanınız eve gelmeden önce tüm hazırlıklar örneğin kafesin konulacağı mekan, kafes ve içindeki tertibat (tünek, mineral bloğu vs) hazır olmalıdır ve papağan gelir gelmez yeni evine yani kafesine konulmalıdır. Kafesin konumu çok önemlidir. Papağan sizin yakına geldiğinizi önceden görebilmeli ve kafese yakın çevre çok yoğun olmamalıdır. Örnek vermek gerekirse kapı kenarları, her öğün kullanılan bir yemek masasının hemen yanı ya da çok sık kullanılan bir oturma grubunun yanı kafesin yerleştirilmesi için uygun değildir. Kafes salonun en sakin köşesine ve yerden en az 50cm yukarıya konulmalıdır. Papağanlar doğal içgüdüleri gereği daha yüksek konumda olduklarında daha rahat ve güvende hissetmektedirler. Malzemeler kısmında açıklandığı üzere kafes ceyran almayan ve dik güneş ışınlarının gelmediği bir yere konulmalıdır. Ayrıca kalorifer ya da sobaya yakın yerlere yerleştirilmemelidir. Papağanınız eve geldiği ilk 2-3 hafta mümkün olduğu kadar rahat bırakın ve ortama ve size alışması için ona zaman tanıyın. En evcil papağan bile bir alışma evresi geçirir ve bu dönemde fazla üstüne gitmemek en uygun seçenektir. Bu süreç içerisinde yem-su değişimi ve temizlik haricinde papağanınızı mümkün olduğunca rahatsız etmeyin. Çocuklardan ve çok meraklı arkadaşlarınızdan uzak tutmanız gereklidir. Unutmamak gerekir ki papağanların hafızası inanılmaz kuvvetlidir ve yaşanacak en ufak bir olumsuzluk ilişkinizi geri dönülmez biçimde zedeleyebilir.
Bu konuyla ilgili örnek bir olaydan bahsetmek istiyorum. Bir arkadaşım son derece evcil ve herkese yakınlık gösteren bir jako satın aldı. Ancak uyarılarıma aldırmayarak eve gider gitmez kafesini açarak uçmasını sağladı. Ortamdaki eşyalara ve mobilyalara alışık olmayan papağan başını sert bir biçimde duvara çarptı. Arkadaşım panik halinde papağanı yakalayarak kafesine koyduktan sonra o son derece evcil papağan artık her gördüğü eli ıssıran ve vahşi bir papağan haline geldi. 

Üretim Öncesi

Çok basit gibi görünse de ilk önce elimizde gerçekten bir erkek ile bir dişi papağanın bulunduğundan emin olmalıyız. Zira pek çok deneme sırf bu yüzden başarısız olmaktadır. Dolayısıyla bu aşamada masraftan kaçınmayarak %99,99 oranında doğru tespit olanağı sağlayan DNA yöntemi ile cinsiyetlerinin tespit edilmesi çok önemlidir. Bazı küçük tür papağanlarda dış emarelerle cinsiyet tahmini yapmak mümkündür ama orta-büyük boy papağanların neredeyse tamamında DNA testi zorunludur. Çiftlerin birbirleriyle tanıştırılmadan önce yeni gelen papağanın en az 30 gün karantina altında tutulmasında yarar vardır. Bu süre içerisinde hareketliliği, yem yemesi, dışkısı, nefes alış-verişi, gözlerinin parlaklığı gibi etmenler dikkatle gözlenmelidir. Herhangi bir sağlık sorunu olmadığına kanaat getirilirse papağanlar ilk olarak ayrı kafeslerde, birbirinden mümkün olduğu kadar uzak mesafede, ancak aynı odada birkaç gün tutulmalıdır. Bu mesafe gün geçtikçe azaltılarak 10 gün sonunda kafes tellerinin arasından birbirleriyle temas edebilecek şekilde yanyana getirilmelidirler. Bu süre içerisinde çiftler rahatsız edilmeden dikkatlice gözlenmelidirler. Agresif davranışlar tespit edilirse ve bunda belli bir süre boyunca herhangi bir azalma tespit edilemezse çiftlerin uyumsuz olduğuna kanaat getirilip başka bir eş denenmelidir. Eğer çiftler birbirlerine yiyecek ikramları yapıyor, kafes tellerinden öpüşüyorlarsa bu, çiftlerin uyum sağladığını gösterdiğinden ikinci aşamaya geçilebilir. İkinci aşamada papağanlar aynı kafes içerisine konulmalıdır. Özellikle orta ve büyük boy papağanlar kafeslerine karşı oldukça korumacı olabildiklerinden çifthane olarak kullanılacak kafesin her iki papağanın da kullanmadığı 3. bir kafes olmasında yarar vardır. Kafes büyüklükleri için aşağıdaki ölçüler baz alınabilir

Küçük boy papağanlarda 50*50*50
Orta boy papağanlarda 100*120*100
Büyük boy papağanlarda 300*300*300 cm

Papağanlar kafese konulmadan önce tüm hazırlıklar(tünek, mineral bloku, oyuncak, yuvalık vb) önceden yapılmalı ve çiftler kafese konulduktan sonra kafese mümkün olduğu kadar az müdahele edilmelidir. Papağanlar aynı anda ve akşam saatlerinde, uyumadan hemen önce konulmalıdırlar. Bu aşamadan sonra papağanlar asla rahatsız edilmemeli ve mümkünse kimse tarafından kullanılmayan bir odaya yerleştirilmelidirler. Bakım (yem değiştirme, kafes temizliği vb) hep aynı saatlerde ve aynı kişi tarafından yapılmalıdır. Yuvalığın zorunlu haller dışında açılmaması gerekmektedir. Bizler orada hiç de hoş karşılanmayan davetlileriz. Şayet yuvalık gözlenmek isteniyorsa yuvalığın bir köşesine yerleştirilecek mikro kamerayla bunun yapılması mümkündür.
Bazı türlerde dişinin aşırı yumurtladığı bilinmektedir. Bunun önlenmesi için yuvalığın kafesten alınması, bu da yeterli olmuyorsa erkek ile dişinin ayrı kafeslere alınması gerekebilir. Aksi halde dişi aşırı bitkin düşerek rahatsızlanabilir ve hatta ölebilir.
Kuluçka süresi küçük papağanlarda 18-20 gün, orta boy papağanlarda 21-25, büyük boy papağanlarda ve özellikle ara'larda 26-28 gündür. Dişiler genelde ancak son yumurtayı yumurtladıktan sonra tam anlamıyla kuluçkaya yatarlar. Dolayısıyla ilk yumurtanın ardından son yumurta oluncaya dek beklenilmeli ve dişi bunun ardından da kuluçkaya yatmaya isteksizse yumurtalar kuluçka makinesine alınmalıdır.
Şayet yumurtanın dölsüz olduğundan şüpheleniyorsa ve dişi herhangi bir çiftleşme emaresi olmadan yumurtladı ise yumurtalar 10 günün ardından kontrol edilebilir.

Kağıttan bir rulo hazırlanarak yapılacak kontrolde şayet yumurtanın alt kısımdaki (daha geniş olan kısım) hava kesesi çok büyük ise ve yumurtanın içinde herhangi bir oluşum gözlemlenmiyorsa yumurta boştur. Yumurtaların derhal alınarak papağanların tekrar çiftleşmesine olanak sağlanmalıdır. Kontrol çok kısa sürede yapılmalı ve yumurta ani ısı değişikliklerinden korunmalıdır.
Kuluçka süresinin ardından yavrular yumurtadan çıkmaya başlarlar. Bu yuvalığın içerisinden gelecek seslerin takibi ile tespit edilebilir. Bazen nem oranının düşük olması, yavrunun yumurtanın içinde ters durması gibi nedenlerle yavru yumurtadan çıkamayabilir ve bu durumlarda şayet yavrunun çıkması 3 gün geciktiyse el ile dikkatli bir şekilde kırılmalıdır.

Yavrunun çıkmasının ardından çift dikkatle izlenmelidir. Şayet yavruları beslemekte isteksizlerse birkaç gün beklenilmeli ve hala gelişme olmaz ise yavrular yuvadan alınarak elde beslenilmelidir. Ancak unutulmamalıdır ki bu en son seçenektir. Özellikle büyük türlerde aylar sürecek süreçte yavrular tüylenecek ve yuvalıktan çıkarak tünekte durma, yemek yeme, uçma denemelerine başlayacaklardır.

Önemli Hususlar

Çiftleştirmede üç ana unsur vardır. Bunlar
-Işık

-Kafes-yuva ölçüleri

-Beslenme

Işık

Işık düzeyinin ve süresinin artması papağanlara çiftleşme dönemini hatırlatan en önemli etmendir. Her sabah 1-2 dakika önce başlayan ve akşamları da 1-2 dakika geç kapatılan aydınlatma çiftleşmeye motive edecektir. Toplam aydınlatma süresi günlük 15-16 saati geçmemelidir. Normal dönemlerde bu süre yaklaşık 10 saattir. Piyasada bu aydınlatma süresini otomatik olarak ayarlayan elektronik devreler bulunmaktadır. Aydınlatma sırasında belli sürelerle full-spectrum adıyla satılan ampül ve floresanlardan yararlanılmasında fayda vardır zira bu ışık türü papağanlar için lüzümlu D vitamini sağlamakta ve vucutta kalsiyum tutumunu artırmaktadır. Çiftleşme dönemi içerisinde papağanların fazla rahatsız edilmemesi ve normal aydınlatma dönemi dışında ve özellikle geç saatlerde ışığın yakılmaması gerekmektedir.

Kafes-yuva ölçüleri

Kafes boyutunun fazla büyük olması eşlerin birbirlerine olan ilgilerinin azalmasına yol açabilir. Kafes boyutunun küçük olması ise psikolojik rahatsızlıklara, yavru veriminin azalmasına ve hareketsizlikten kaynaklanan romatizma ve benzer rahatsızlıklara yol açabilir. Küçük boy papağanlarda ölçüler 50*50*50, orta boy papağanlarda 100*120*100, büyük boy papağanlarda ise 300*300*300 olmalıdır. Kafesle ilgili olarak önemli diğer hususlar ise kafesin altlığının kolayca çıkarılıp temizlenmesi, çiftleşme döneminde sık sık parçalayacakları tüneklerin mümkün olduğunca kolay değiştirilebilir olması, yemlik ve suluklarının en az 4-5 adet olmasıdır. Unutmamak gerekir ki çifleşme döneminde kafese en ufak bir müdaheleden kaçınılmalıdır dolayısıyla bakım işlemlerinin en kısa sürede yapılabilmesi hayati önem taşımaktadır.

Yuvalıklarda bulunması gereken özellikler aşağıdaki gibidir.
-Sağlam ahşap malzemeden yapılması
-İçeriye en ufak bir ışık sızdırmaması
-Şayet kafese dışarıdan takılacaksa yuvada açılacak bir delikten kaçışı engellemek için yuvalığın tel ile kaplanması
-Gerekli olması halinde yumurtalara ve yavrulara müdahele edebilmek için bir kapının bulunması
-Giriş deliğinin hemen altında kısa bir tüneğin bulunması
-Giriş-çıkışları kolaylaştırmak için giriş deliğinin yanından başlayarak yuvalık dibine kadar bir metal tel konulması
-Tabanın ince ve orta boy tozsuz talaş ile kaplanması
-Talaşın içerisine dust-powder ya da benzeri bir antiparaziter konulması

 
1-Kutu tipi yuvalık

Genel olarak tüm küçük boy papağanlarda kullanılmaktadır.

2-'L' tipi ya da bot tipi yuvalık
Orta boy papağanların pekçoğuna uygundur. Papağanlar yumurtayı en uç köşeye bıraktıklarından giriş çıkış sırasında yumurtanın kırılma riski minimuma indirilmektedir. 30*60*60 ölçülerde olması ve yuvalık girişinin 13-14 cm olması gerekmektedir.

3-'T' tipi yuvalık
Eşlerine karşı son derece agresif olabilen kakadularda kullanılan bu yuvalık tipi dişinin yuvadan kaçışını kolaylaştırmaktadır. Erkek kakaduların kanat ayarının yapılması, dişinin ise kanadının tamamen uzamasına izin verilmesi, kafes boyunun ortalamanın üzerinde ayarlanması, bol miktarda kemirilecek malzemenin kafes içerisinde sürekli olarak tutulması gibi önlemler istenmeyen olayları engelleyecektir. Erkeğin davranışları tolere edilmeyecek ve dişinin sağlığını tehdit edecek duruma geldiyse dişiden ve yavrulardan ayrılmasında yarar vardır. 30*60*60 ölçülerde olması ve yuvalık girişinin 15-16 cm olması gerekmektedir.

4-Yatay yuvalık
Sadece ara türlerinde kullanılan bir tür yuvalıktır. Uzun kuyruklarının deforme olmaması ve rahat edebilmeleri açısından tasarlanmıştır. 50*50*100 ölçülerinde olması ve yuvalık girişinin 16-17cm olması gerekmektedir.

Temel olarak dört tip yuvalık bulunmaktadır

Beslenme

Tüm yıl boyunca 2/5 meyve-sebze(filiz), 2/5 tohum ve 1/5 diğer besinlerle beslenen papağanlarda özellikle filiz ve meyve sebze oranının artırılması ve kuru gıdaların biraz azaltılması papağanların baharın geldiğini ve dolayısıyla çiftleşme döneminin başladığını haber verecektir. Özellikle değişik türlerde (nişastalı ve yağlı) tohumların filizlendirilmesi çok önemlidir. Çiftleşme öncesi dönemde kalsiyum (mürekkep balığı, mineral solüsyonu, yumurta kabuğu) desteği ile birlikte vitamin verilmesi yararlıdır.

 

 

Gri Papağan Türleri


 

Adı: Kongo, Kırmızı Kuyruk
Latince adı: Psittacus Erithacus Erithacus
Boyu:33cm
Ortalama Ömrü: 60 Yıl
Bakım Zorluğu: Orta
Ses Seviyesi: Orta
Konuşma Yeteneği: Yüksek
Özellikleri: Konuşma yeteneği ve zekası nedeniyle dünyada en fazla tercih edilen papağan türüdür. Kalsiyum ve mineral eksikliği ile tüy yolma sorunları yaygındır.
 




 

Adı: Timneh, Bordo Kuyruk
Latince adı: Psittacus Erithacus Timmeh
Boyu:30cm
Ortalama Ömrü: 60 Yıl
Bakım Zorluğu: Orta
Ses Seviyesi: Orta
Konuşma Yeteneği: Yüksek
Özellikleri: Türdaşından biraz daha küçük boylu olan bu papağanlar tüy yolma sorununu daha az yaşamaktadır. Ayrıca yine türdaşına göre daha kolay evcilleşebilmektedir.
Not: Üst gagasının üstünde açık renk bir kısım bulunması, tüy renginin daha koyu olması ve kuyruk renginin siyah-bordo olması nedeniyle Kongo türünden ayrılır.



 

Lori Türleri


 

Adı: Geveze Lori
Latince adı: Lorius garrulus
Boyu:30 cm
Ortalama Ömrü:35 Yıl
Bakım Zorluğu: Zor
Ses Seviyesi: Orta
Konuşma Yeteneği: Orta
Özellikleri: Çok canlı renklere sahip olan bu tür meyve bazlı beslenmesi nedeniyle bakımı zordur.
 




 

Adı: Mavi Çizgili Lori
Latince adı: Eos reticulata
Boyu:30cm
Ortalama Ömrü:35 Yıl
Bakım Zorluğu: Zor
Ses Seviyesi: Orta
Konuşma Yeteneği: Orta
Özellikleri: Çok canlı renklere sahip olan bu tür meyve bazlı beslenmesi nedeniyle bakımı zordur.
 




 

Adı: Gökkuşağı (Rainbow) Lori
Latince adı: Trichoglossus Haematodus
Boyu: 26 cm
Ortalama Ömrü:35 Yıl
Bakım Zorluğu: Zor
Ses Seviyesi: Orta
Konuşma Yeteneği: Orta
Özellikleri: Çok canlı renklere sahip olan bu tür meyve bazlı beslenmesi nedeniyle bakımı zordur.
 



 

Amazon Türleri


 

Adı: Mavi Alınlı Amazon
Latince adı:Amazona Aestiva
Boyu:34cm
Ortalama Ömrü:40 yıl
Bakım Zorluğu: Orta-Zor
Ses Seviyesi: Orta
Konuşma Yeteneği: Orta
Özellikleri: Bütün amazon türlerine olduğu gibi hormonal değişiklik zamanlarında agresif davranışlar sergileyebilir. Vücut dilinin iyi okunması halinde rahatlıkla bu sorunun üstesinden gelinir.
 




 

Adı: Sarı Alınlı Amazon
Latince adı:Amazona Ochrocephala
Boyu:36cm
Ortalama Ömrü:40 Yıl
Bakım Zorluğu: Orta-Zor
Ses Seviyesi:Orta
Konuşma Yeteneği: Yüksek
Özellikleri: Sarı kafalı amazondan sonra türlerinin arasında en fazla konuşma yeteneğine sahip papağandır. Bütün amazon türlerine olduğu gibi hormonal değişiklik zamanlarında agresif davranışlar sergileyebilir. Vücut dilinin iyi okunması halinde rahatlıkla bu sorunun üstesinden gelinir.
 




 

Adı: Sarı Kafalı Amazon
Latince adı:Amazona Oratrix
Boyu:36cm
Ortalama Ömrü:40 Yıl
Bakım Zorluğu: Orta-Zor
Ses Seviyesi: Orta
Konuşma Yeteneği: Yüksek
Özellikleri: Amazonlar arasında en fazla konuşma yeteneğine sahip türdür. Bütün amazon türlerine olduğu gibi hormonal değişiklik zamanlarında agresif davranışlar sergileyebilir. Vücut dilinin iyi okunması halinde rahatlıkla bu sorunun üstesinden gelinir.
 




 

Adı: Jardine Papağan
Latince adı: Poicephalus gulielmi
Boyu:28 cm
Ortalama Ömrü:40 Yıl
Bakım Zorluğu: Orta
Ses Seviyesi: Orta
Konuşma Yeteneği: Düşük
Özellikleri: Bir Amazon türü olmamasına rağmen sarı-alın amazon olarak satıldığı bilindiğinden bu bölümde ele alınmıştır. Bu tür boyut olarak amazonlardan daha küçüktür ve konuşma olarak da çok daha düşük yeteneğe sahiptir.
 



 

Ara Türleri


 

Adı: Sarı-lacivert Ara
Latince adı:Ara Ararauna
Boyu:85cm
Ortalama Ömrü:80 Yıl
Bakım Zorluğu: Zor
Ses Seviyesi: Yüksek
Konuşma Yeteneği: Düşük
Özellikleri: Mükemmel görünüşe sahip ve oldukça alımlı bir türdür. Eğitim zorluğu ve boyutu nedeniyle sadece çok tecrübeli papağanseverlere uygundur.
 




 

Adı:  Yeşil Kanatlı Ara
Latince adı:Ara macao
Boyu:85cm
Ortalama Ömrü:80 Yıl
Bakım Zorluğu: Zor
Ses Seviyesi: Yüksek
Konuşma Yeteneği: Düşük
Özellikleri: Mükemmel görünüşe sahip ve oldukça alımlı bir türdür. Eğitim zorluğu ve boyutu nedeniyle sadece çok tecrübeli papağanseverlere uygundur.
 

Kakadu Türleri


 

Adı: Beyaz Kakadu
Latince adı: Cacatua alba
Boyu:45 cm
Ortalama Ömrü:40 Yıl
Bakım Zorluğu: Zor
Ses Seviyesi: Yüksek
Konuşma Yeteneği: Orta
Özellikleri: Kakadu ailesinin en iri üyesidir. Çok oyuncu ve kolay evcilleşebilen bir türdür. Bütün kakadu türlerinde olduğu gibi bağırma olayına karşı iyi eğitilmesi gerekir.
 


 

Adı: Goffin Kakadu
Latince adı: Cacatua Goffini
Boyu:32cm
Ortalama Ömrü:40 Yıl
Bakım Zorluğu: Orta
Ses Seviyesi: Orta-Yüksek
Konuşma Yeteneği: Orta
Özellikleri: Kakadu ailesinin en küçük üyesidir. Çok oyuncu ve kolay evcilleşebilen bir türdür. Bütün kakadu türlerinde olduğu gibi bağırma olayına karşı iyi eğitilmesi gerekir.
 




 

Adı: Sülfür Kakadu
Latince adı: Cacatua galerita
Boyu:50 cm
Ortalama Ömrü: 40 Yıl
Bakım Zorluğu: Orta-Zor
Ses Seviyesi: Yüksek
Konuşma Yeteneği: Orta
Özellikleri: Çok oyuncu ve kolay evcilleşebilen bir türdür. Bütün kakadu türlerinde olduğu gibi bağırma olayına karşı iyi eğitilmesi gerekir.
 

Konur Türleri


 

Adı: Güneş Konur
Latince adı:Aratinga Solstitialis
Boyu:30cm
Ortalama Ömrü:25 Yıl
Bakım Zorluğu: Orta
Ses Seviyesi:Orta
Konuşma Yeteneği: Düşük
Özellikleri: Kolay evcilleşebilen bir tür olması nedeniyle yeni başlayanlara uygun bir türdür.


 

Adı: Patagonya Konur
Latince adı:Cyanoliseus patagonus
Boyu:45 cm
Ortalama Ömrü:15 Yıl
Bakım Zorluğu: Orta
Ses Seviyesi:Orta
Konuşma Yeteneği: Düşük
Özellikleri: Kolay evcilleşebilen bir tür olması nedeniyle yeni başlayanlara uygun bir türdür.

Diğer Türler



 

Adı: Rozella
Latince adı: Platycercus Flaveolus
Boyu:26cm
Ortalama Ömrü: 15 Yıl
Bakım Zorluğu: Kolay
Ses Seviyesi: Düşük
Konuşma Yeteneği: Yok
Özellikleri: Çok canlı renklere sahip ve bakımı kolay bir türdür.
 




Adı: Senegal papağanı
Latince adı:Poicephalus senegalus
Boyu:23 cm
Ortalama Ömrü: 25 Yıl
Bakım Zorluğu: Orta
Ses Seviyesi: Orta
Konuşma Yeteneği: Düşük
Özellikleri: Oldukça hırçın ve eğitimi zor bir türdür.
 




 

Adı: İskender Papağanı
Latince adı:Psittacula Eupatria
Boyu:58cm
Ortalama Ömrü:35 Yıl
Bakım Zorluğu: Kolay-Orta
Ses Seviyesi: Düşük
Konuşma Yeteneği: Yeteneği 1-2 kelime ve birkaç ıslık ile sınırlıdır
Özellikleri: Bakımı kolay ve yeni başlayanlar için uygun bir türdür. Erkekte pembe-siyah bir halka bulunurken (solda) dişide bu durum gözlenmez (sağda). Benzer pekçok papağan olduğundan satın alırken dikkatli olmakta fayda vardır.
 




 

Adı: Sultan Papağanı
Latince adı:Nymphicus Hollandicus
Boyu:32cm
Ortalama Ömrü:12 Yıl
Bakım Zorluğu: Kolay
Ses Seviyesi: Düşük
Konuşma Yeteneği: Yeteneği 1-2 kelime ve birkaç ıslık ile sınırlıdır
Özellikleri: Bakımı kolay ve yeni başlayanlar için uygun bir türdür.
 




 

Adı: Muhabbet Kuşu
Latince adı:Melopsittacus Undulatus
Boyu:18cm
Ortalama Ömrü:5 Yıl
Bakım Zorluğu: Çok Kolay
Ses Seviyesi: Düşük
Konuşma Yeteneği: Çok kolay anlaşılır olmasa da büyük bir kelime haznesine ulaşabilir
Özellikleri: Birkaç aylıkken alınan erkek kuşlar konuşma ve evcilleşme açısından çok kolay eğitilebilir. Ancak ortalama ömürlerinin kısa olması diğer türlere nazaran en büyük dezavantajıdır. Üretimi diğer türlere nazaran çok kolaydır.
 




 

Adı: Cennet
Latince adı: Agapornis Reseicallis
Boyu:15cm
Ortalama Ömrü:10 Yıl
Bakım Zorluğu: Kolay
Ses Seviyesi: Yüksek (Çok tiz ve insanı rahatsız edebilen bir sese sahiptir)
Konuşma Yeteneği: Yok
Özellikleri: Çok canlı renklere sahip olan pekçok türü bulunmaktadır. Üretimi diğer türlere nazaran kolaydır.
 




 

Adı: Eklektüs
Latince adı:Eclectus roratus
Boyu: 35 cm
Ortalama Ömrü: 40 Yıl
Bakım Zorluğu: Orta
Ses Seviyesi:Orta
Konuşma Yeteneği: Orta
Özellikleri: Dişinin oldukça parlak renkleri (solda) bulunurken erkek daha çok yeşil tondadır (sağda).

Papağan almaya hazır mısınız?

•Ailenizde astım veya alerjisi olan var mı?
Maalesef papağanların tüyleri ve tozları bu tür hastalıkları tetikleyebiliyor. O yüzden eğer sizde ya da birinci derece akrabalarınızda böyle bir sorun varsa doktorunuza danışarak karar verin.

• Daha önce evinizde kedi / köpek / papağan beslediniz mi? Şu anda evinizde başka pet var mı?
Bu konuda tecrübeli olmak çok büyük bir avantaj. Fakat halihazırda bir hayvan besliyorsanız papağanınız onunla iyi anlaşamayabilir ve ilişkileriniz bozulabilir. Özellikle kedi ile papağanın birlikte beslenmesi sorunlara gebedir.

• Titiz bir insan mısınız?
Papağanlar, verilen meyve, sebze ve yemleri kafes civarına fırlatarak etrafı kirletirler. Ayrıca tüyleri ve tozları da rahatsız edici seviyelere ulaşabilir. Çok titiz iseniz uzak durun.

• Evinizde ortalama ne kadar vakit geçiriyorsunuz?
Papağanlar, 'evcil' insanlar için daha uygundurlar. Ayrıca günlük temizlik ve bakımı epey vaktinizi alabilir.

• Sabırlı bir insan mısınız?
Papağanlar ve özellikle gri papağanlar 2-3 yaşındaki bir insanın zekasına sahiptirler ve pek çok konuda sabrınızı denemeye hazırdırlar. O yüzden buna hazır olun. Ayrıca bir papağanın evcilleşmesinin çok uzun bir zaman alabileceğini unutmayın.

• Tatil planlarınızı papağanınıza göre planlamaya hazır mısınız?
Papağanınızı emanet edebileceğiniz güvenilir birini tanıyorsanız büyük avantaj. Fakat uzun bir tatil planlıyorsanız sizin ve onun için en iyisi onu da götürebileceğiniz bir tatil planı yapmak. Buna hazır olun.

• Günde 30 dak-1 saatinizi papağanınıza ayırmaya hazır mısınız?
Günlük, haftalık, aylık ve yıllık yapılması gerekenlerin yer aldığı uzunca bir liste var. Zamanınız çok kısıtlıysa, sürekli iş seyahatlerine gidiyorsanız uzak durun. Hem sizin için hem de onun için hayat çekilmez olabilir.

• Sabahın ilk ışıklarıyla sizi uyandıracak bir 'canlı alarm' istiyor musunuz?
Papağanların çoğunluğu sabahın ilk ışıklarıyla uyanıp normalden daha yüksek tonda konuşmaya, ıslık atmaya ve değişik sesler çıkarmaya başlarlar. Üstünü örterek ve perdeleri kapatarak bunu biraz geciktirebilirsiniz ama böyle bir alışkanlığı asla önleyemezsiniz.

• Evinizde hiç kimsenin bulunmadığı süre ortalama ne kadar?
Papağanlar kafes ortamında türdaşlarından ayrı olduklarından tek dostları biz insanlarız. Dolayısıyla papağanlar uzun süre yalnız kalırlarsa tüy yolma, bağırma vb sorunlar yaşanabilir. Ayrıca evcilleşme ve konuşma gecikebilir ve hatta hiç gerçekleşmeyebilir.

• Küçük yaşta bir çocuğunuz var mı? Yakında bir bebek bekliyor musunuz?
Her zaman olmasa da papağanlar bazen küçük çocuklarla anlaşamayabilir ya da yeni doğacak bebeği kıskanıp tüy yolma, gürültü vb bazı sorunlar yaratabilir. Ancak papağan bakımına çocuğunuzu da dahil etmek onun sorumluluk duygusunu gelişmesine katkıda bulunacak ve çocuğunuz hayvan sevgisini öğrenecektir.

• Komşularınız sese aşırı duyarlı mı?
Papağanlar özellikle gündoğumunda ve günbatımında gürültücüdürler. Ayrıca gün içerisinde de bu durum devam eder. Şayet komşularınız en ufak seste şikayet amacıyla geliyorsa bunu bir kez daha düşünün.

• Sizce bir papağanın konuşması şart mıdır?
Bir papağan tür, yetenek ve genetik mirası ile orantılı olarak belirli bir konuşma yeteneğine sahiptir. Ancak bir papağanın konuşması her zaman gerçekleşen bir olay değildir. Papağanlar içerisinde en fazla konuşma kabiliyeti olan jakolar dahi hiç konuşmayabilir. Dolayısıyla alacağınız papağan halihazırda konuşmuyorsa ileride konuşacağının hiçbir garantisi yoktur. Onu, konuşmasa dahi kabullenecek durumda olmanız gerekir.

Almadan Önceki Hazırlıklar

• Size uygun bir papağan seçebilmek ve ona iyi bakabilmek için internetten ve kitaplardan bilgi toplamak günler, haftalar, hatta aylarınızı alabilir. Yine de son kararı vermeden önce bir bilene danışın.

• Salonunuzun en güzel köşesini ona ayırın. Kalorifere ve pencereye çok yakın olmamasına ve cereyan almamasına dikkat edin.

• Papağanınızın alışmasını istediğiniz her malzemeyi (oyuncak, tırmanma dalı vb) temin ederek istediğiniz şekilde yerleştirin. Papağanlar sonradan yapılan değişikliklere tepki gösterebilirler.

• Bütçenizde gerekli ayarlamaları yapın. Orta-büyük boy papağanların fiyatları özelliklerine göre 100 Usd-2000 Usd arası fiyatlarda satılmaktadır.

Papağan Türünü Seçmek


 

Pek çok papağan türü arasından sizin için en uygun olanını belirlemeniz için aşağıdaki grafiklerden yararlanabilirsiniz.

Ancak ilk önce ne kadar bütçe ayırabileceğinize, önceliği bir papağanın konuşmasına mı yoksa evcil olmasına veya göze hitap etmesine mi verdiğinizi karar vermeniz gerekir. Örneğin muhabbet kuşları çok kolay evcilleşebilir ancak konuşmaları net ve anlaşılır değildir. Loriler çok güzel renklere sahiptirler ancak konuşma yetenekleri nispeten azdır. Dolayısıyla ilk önce ne istediğinize karar vermeniz ve ona göre bir papağan türü belirlemeniz gerekmektedir.
Not: Senegal papağanları hırçınlıklarıyla, özellikle iri tür kakadular gürültüleriyle, cennet papağanları tiz sesleriyle, loriler ise diğer türlere nazaran daha zor olan beslenme alışkanlıklarıyla bilinirler.

Alacağınız Papağanı Seçerken

Papağanın sağlıklı olup olmadığı aşağıdaki sorulara vereceğiniz yanıtlara göre belirlenebilir
-Sürekli uyur vaziyette mi ?
-Kafesin tabanında mı duruyor ?
-Bakışları donuk mu?
-Dışkısı kanlı, parazitli ya da çok sulu mu?
-Kafese yaklaştığınızda sizin hareketlerinize duyarsız mı?
-Tüneğin üstüne yatar şekilde mi duruyor?
-Hiçbir şey yemiyor mu?
-Tüyleri kirli ve yolunmuş mu?
-Dengesiz ve uyumsuz mu hareket ediyor?
-Burun (nasal) veya göz akıntısı var mı?
-Tüyleri kabarmış bir şekilde mi duruyor?

Bu sorulardan herhangi birine yanıt evet ise o papağanın sağlık sorunu olması büyük ihtimaldir.

Önemli Hatırlatma

Dışarıda yeteneğini (konuşma, evcillik, özel numaralar vb) gördüğünüz bir papağan eve geldiğinde bunun tam tersi bir davranış sergileyebilir. Zira papağanların herbirinin ayrı bir karakteri vardır. Aynı türün hatta aynı anne-babanın yavrusunun dahi farklı özellikleri vardır. Buna bağlı olarak papağan ile sahibinin belli bir uyum yakalaması gerekmektedir. Unutmamak gerekir ki siz papağanınızı seçtiniz ama o sizi seçmedi ve dolayısıyla sizinle anlaşmak durumunda da değil.
Dolayısıyla papağanınızı çok seviyor olmanız onun da sizi o derecede seveceğinin garantisi değildir. Onunla hiç ilgilenmeyen komşunuz, eşiniz, çocuğunuz ya da bir akrabanız onun en 'sıkı dostu' olabilir. Bunu hatırdan çıkarmamakta fayda vardır.

 

Kafes

Kafes alırken ve kafesi yerleştirirken dikkat edilmesi gereken unsurlar şunlardır:

• Tel çapı

• Tel aralığı ve punta kalitesi

• Tel ve kilit mekanizmasında kullanılan malzeme

• Kilit mekanizması

• Alt kısmının kolayca çıkarılıp temizlemeye uygun olması

• Yem kabı sayısı

• Üst kısmının açılması

• Şekil

• Boyut

• Konum

• Tel çapı:
 

Papağanların gagası tahmin edildiğinden çok daha güçlüdür. Dolayısıyla ince tellerin bu güce dayanma şansları çok azdır. Küçük boy papağanlarda bu önemli bir sorun olmasa da orta-büyük boy papağanlarda dikkat edilmesi gereken bir husustur. Orta-büyük boy papağanlarda tel çapının en azından 3-4 mm olmasında yarar vardır.
 


• Tel aralığı ve punta kalitesi:
 

Tel aralığı bir papağanın kafasının sığmayacağı kadar ufak ancak dışarıyı görmesini fazla engellemeyecek kadar geniş olmalıdır. Küçük boy papağanlarda 1 cm, orta boy papağanlarda 2 cm, büyük boy papağanlarda 3 cm en uygun ölçülerdir. Daha önce bahsedildiği üzere papağanların gagasının çok güçlü olması nedeniyle punta kaynağın çok iyi yapılmış olması gereklidir.
 


• Tel ve kilit mekanizmasında kullanılan malzeme:
 

Piyasada genellikle kaynağın ardından galvanize edilmiş (çinko kaplama) demir kullanılarak imal edilmiş kafesler satılmaktadır. Fakat çok pahalı olmasına rağmen paslanmaz çelikten mamül kafesler hem kullanım ömrü hem de papağanınızın sağlığı açısından en uygun olanıdır. Uzak doğu ülkelerinden ithal edilen bazı kafes türlerinde kilit mekanizmasının üzerindeki kaplamanın çok kısa sürede sıyrıldığı ve bu maddenin de papağanların zehirlenmesine ve hatta ölümüne yol açabileceği bildirilmiştir. Bu nedenle bu kafesleri alırken dikkatli olmakta fayda vardır.
 


• Kilit mekanizması:
 

Papağanlar gelişmiş zekaları sayesinde en karmaşık kilitleri bile açabilmektedirler. Dolayısıyla açma mekanizmasına gagasıyla ulaşamayacağı kilitler tercih edilmeli ve ‘asma kilit’ olarak tabir edilen kilitler asla kullanılmamalıdır. Bu kilitler bazı tehlikeli ve ağır metaller içerdiklerinden papağanınızın zehirlenmesine ve hatta ölümüne yol açabilirler.
 


• Alt kısmının kolayca çıkarılıp temizlemeye uygun olması:
 

Papağanların evcilleşmesi uzun süre alabilir ve bu süre içerisinde temizlik hem onun için hem de sizin için bir kabusa dönüşebilir. Bu yüzden alt sürgüsünün ve alt telinin kolayca çıkarılıp takılması gerekmektedir. Bu gerçekten dikkat edilmesi gereken bir husustur.
 


• Yem kabı sayısı:
 

Piyasada bulunan kafeslerde genellikle iki adet yemlik boşluğu bulunmaktadır ancak üç veya daha fazla sayıda bulunması papağanınıza vereceğiniz meyve, kum vb. yiyecekler açısından kolaylık sağlayacaktır.
 


• Üst kısmının açılması:
 

‘Open-top’ olarak anılan bu kafes türü kullanım kolaylığı ve papağanınızın bakımı açısından pek çok avantaj sunmaktadır. Dolayısıyla bu kafes türünün tercih edilmesinde yarar vardır.
 




• Şekil:
 

Papağanlar yuvarlak kafeste rahat edememektedirler zira köşesiz olan bu kafesler doğada av hayvanı olan papağanların güvenlik ihtiyacını sağlamamaktadır. Kare veya dikdörtgen kafeslerin kullanılmasında yarar vardır.
 


• Boyut
 

Kafes boyutunun küçük papağanlarda en az (genişlik*derinlik*yükseklik) 40*40*40cm, orta boy papağanlarda 70*70*70cm, büyük boy ve özellikle ara cinsi papağanlarda 120*120*200cm olması gerekmektedir. Papağanınız kafesin içerisinde kanatlarını kafese çarpmadan rahatlıkla açabilmelidir.
 


• Konum
 

Kafesin, odanın cereyan almayan ve kalorifer ile pencereye yakın olmayan bir köşesine yerleştirilmesi uygundur. Ayrıca ayaklığı ile birlikte kafesin yüksekliğinin bir insanın göğüs hizasını geçmemesi yararlıdır. Zira tam olarak kanıtlanamasa da papağanlarda bir 'yükseklik kompleksi' (height dominance) vardır. Şöyle ki daha yüksekte olan sürü içerisinde daha üst bir konumdadır ve ev ortamında onun sürü lideri konumunda olması pek çok sorunun ortaya çıkmasına neden olacaktır.

Yemlik-Suluk

Genellikle aşağıda resmi bulunan sert plastikten mamul kaplar kullanılmaktadır.





Bunun yanında çok fazla olmasa da çelik kaplar da kullanılmaktadır.

 

Oyuncak

Salıncak, zil vb oyuncaklar piyasadan kolaylıkla bulunabilmektedir. Ayrıca sıkıca düğümlenmiş bir parça urgan veya bir araya getirilmiş birkaç adet anahtar da onu oyalamaya yetecektir. Şayet oyuncağı kendiniz imal edecekseniz doğal ve boyasız malzemeler kullanmanız tavsiye edilir. Oyuncak, papağanın ayaklarına dolanmayacak ve tırnak veya gagasını sıkıştırmayacak şekilde olmalıdır. Sivri uçlu oyuncaklar da papağan için zararlı olabilir.


Tünek

Kafesin içerisinde farklı kalınlıklarda tüneklerin bulunması gereklidir. Bunlar papağanınıza egzersiz imkanı sağlayarak ayak sağlığını koruyacak ve romatizma gibi hastalıkların gelişmesini engelleyecektir.

Tırmanma dalı

Papağanlar vakit geçirmek ve egzersiz yapmak amacıyla tırmanma dallarına ihtiyaç duyarlar. Küçük kafeslerde ve uzun dönem hareketsiz yaşayan papağanlar romatizma, tüy yolma vb hastalıklara yakalanabilmekte ve yaşama ömürleri kısalmaktadır. Tırmanma dalını boş bir peynir tenekesinin ya da büyük bir plastik kovanın ortasına bolca yatay ve farklı kalınlıklarda dalları bulunan bir ağaç dalını oturtarak ve yanlarını taş ya da beton kullanmak suretiyle sabitleyerek imal etmeniz mümkündür. Güneş şemsiyelerini sabitlemek için kullanılan ve içine su doldurulan altlıklar da bu amaç için de kullanılabilir. Tırmanma dalı olarak kullanılabilecek ağaç türleri için tıklayınız.
Tırmanma dalı yerine ‘stand’ adı verilen altı tepsili ve üstünde yemlik ve suluğu bulunan aparatlar da kullanılabilir.



T tünek

Eğitim amacıyla sıklıkla kullanılan bu aparatı kendiniz kolaylıkla imal edebilirsiniz. Bir adet süpürge sapını 40 ve 40 cm’lik iki parçaya böldükten sonra bir ‘t’ harfi oluşturacak şekilde vida ve yapıştırıcı marifetiyle sabitleyin. Alt kısmını 40*40 cm ölçülerinde bir ahşap plakaya yine vida ve yapıştırıcı marifetiyle sabitleyin. Buradaki en önemli husus alt kısımdaki plakanın ağır olması ve tüneğin devrilmeyecek derecede sağlam olmasıdır.



Gaga taşı

Mineral katkılı gaga taşı hem papağanların gagasının fazla uzamasını engellemekte hem de kafes ortamında mahrum kaldıkları bazı mineralleri sağlamaktadır.

 

Bakım

Aşağıdaki listede papağan türleri bakım zorluğu bakımından sıralanmıştır. Sıralama ölçütü olarak gürültü düzeyi, eğitim zorluğu, etrafı kirletme derecesi ve daha çok tecrübeli papağanseverlere uygun olup olmaması hususları göz önünde bulundurulmuştur.


 

Her ne kadar bu sıralama genel bir yol gösterici olsa da her papağan kendi içerisinde değerlendirilmelidir. Bir jako çok gürültücü olabileceği gibi bir kakadu da son derece sessiz olabilir. Keza bir macaw çok müşfik olabileceği gibi bir cennet papağanı da son derece saldırgan olabilir. Dolayısıyla insanlarda olduğu gibi papağanların da bir kişilik yapısı vardır ve her biri ayrı bir birey olarak değerlendirilmelidir.

 

Banyo

Papağanlar hem cilt ve tüy sağlıklarını korumak, hem de parazitlerden arınmak amacıyla banyoya ihtiyaç duyarlar. Ayrıca banyo, ciltlerinden dökülen ve bazı durumlarda insanlarda alerjik reaksiyonlara yol açabilen ‘tozları’ azaltmaya yardımcı olur. Banyo için duş başlığı veya çiçekçilerin sıklıkla kullandığı sprey kullanılabilir. Sağlık açısından suyun papağanın burun deliklerine kaçması engellenmeli ve su çok tazyikli akıtılmamalıdır. Kullanılacak suyun mutlaka ılık olması ve banyonun ardından papağanın cereyan almayan ve sıcak bir ortamda kuruyana kadar bekletilmesi gerekmektedir. Akşam vakitleri banyo için uygun değildir zira uyumadan önce tüyler tam olarak kurumamakta ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Sıcak mevsimlerde haftada 3-4, soğuk mevsimlerde ise haftada 1-2 kez banyo kafidir.

Kanat kesimi

Uçarken sağa sola çarparak kendisini yaralamasını engellemek, evcilleştirme sürecini kısaltmak ve açık unutulacak kapı-pencere vs. gibi yerlerden kaçışları engellemek amacıyla orta-büyük boy papağanlarda kanat tüyleri kesilebilmektedir. Bu hususta aleyhte ve lehte pek çok görüş bulunduğundan bu husus sadece anlatılmakla yetinilecek ve herhangi bir yorumda bulunulmayacaktır. Aşağıdaki resimlerde gri papağanın kanat ayarlamasının nasıl yapıldığı görülmektedir. Papağanların yere şiddetli düşmesini engellemek ve havada süzülmelerini sağlamak amacıyla kanat uçlarında 3 tüy bırakılması gerekmektedir.

 



 

Birincil tüyler dışarı doğru bakarken ikincil tüyler içeri doğru yani vucuda doğru bakarlar.
Kanat ayarı için keskin bir makas kullanılmalı ve makas gövdeden kanat ucuna doğru tutularak kesme işlemi yapılmalıdır. Evcilleşme sürecinde aksamaya yol açabileceğinden kanat ayarının papağan sahibi dışında ve uzman bir kişi tarafından yapılmasında fayda vardır. Kanat tüyleri birkaç ay içerisinde uzadığından sürekli kontrol edilmeli ve kesim tekrarlanmalıdır.
Çok Önemli Not: Kanat ayarı papağanın sadece ve sadece bulunduğu yerden daha yükseğe çıkmasını engeller. Ayrıca kuvvetli rüzgar durumunda papağanınız kolaylıkla havalanabilir. Dolayısıyla tedbiri elden bırakmamak gerekir.

Tırnak kesimi

Papağanlar doğal ortamda buldukları ve törpü görevi gören taş, dal, toprak vb malzemelerden kafes ortamında mahrum kalmaktadırlar. Dolayısıyla tırnakları zaman zaman çok fazla uzamakta ve sivrilmekte, bu durum ise hem sahibi açısından hem de kendisi açısından sorun yaratabilmektedir. Bu yüzden tırnak aşağıda görülen aparat yardımıyla dikkatlice kesilmelidir. Tırnağın içerisinden küçük bir kılcal damar geçtiğinden derin kesilmesi çok büyük kan kaybına yol açabilmektedir. Kanın durdurulması amacıyla tırnak mısır ununa bulanabilir ya da küçük bir parça mısır hamuru bu bölgeye yapıştırılabilir. Tırnak kesimi aşağıdaki şekilde ve 1-2 mm’yi geçmeyecek şekilde yapılmalıdır.

Yine kanat kesiminde olduğu gibi evcilleşme sürecinde aksamaya yol açabileceğinden tırnak kesiminin papağan sahibi dışında ve uzman bir kişi tarafından yapılmasında fayda vardır. Tırnakların kesilecek raddeye gelmemesi amacıyla piyasada kolaylıkla bulunabilen ‘törpü’ tünekler de kullanılabilmektedir.

 

Temizlik

Tüm yemlik ve suluklar ilk kullanımdan önce, daha sonraki kullanımlarda ise haftada 2-3 kez temizlenmelidir. İlk kullanımdan önce yemlik ve suluklar çamaşır suyu / su karışımında bir süre bekletilmeli ardından da bol suyla ve koku kalmayıncaya kadar durulanmalıdır. Daha sonraki temizliklerde bulaşık deterjanı ve sünger kullanılabilir, ancak yine bol suyla durulanmalıdır. Kafesin alt sürgüsünde bulunan kağıt her gün değiştirilmeli; alt ızgara haftada 2-3 kez, tünek ve kafes ise ayda bir kez temizlenmelidir.

 

Papağanlarda Vücut Dili

Papağanların davranışlarının önceden tahmin edilebilmesi, istenmeyen olayların engellenmesi, papağanın sağlık durumunun tespiti amacıyla papağanların önceden vermiş oldukları işaretlerin iyi okunması gerekmektedir.

Agresiflik İşaretleri

-Bütün vücuttaki tüyleri kabartma(daha iri ve daha tehlikeli görünme çabasıdır)
-Tek ayağı öne doğru kaldırma
-Göz irislerini sürekli açıp kapatmak
-Tepeli türlerde tepesini kabartmak(aynı zamanda heyecanın da belirtisidir)
-Gagayı birbirine vurarak sert bir 'çıt' sesi çıkartmak
-Daha çok amazon türlerinde kuyruk tüylerini yelpaze gibi açmak
-Kanatları yarım veya tam olarak açmak
-Gagayı hafif aralamak
-Göz bebeğini kısmak
-Sırt üstü yere yatmak (bazı türlerde öleceğini düşünerek alacağı son pozisyondur, hayatı pahasına kendisini savunacağından son derece dikkatli olmak gerekmektedir)
-Kafayı aşağı doğru eğerek yan bakmak
-Hırlamak




 

Korku işaretleri

-Boynu yukarıya doğru uzatmak
-Sırt üstü yere yatmak (bazı türlerde öleceğini düşünerek alacağı son pozisyondur, hayatı pahasına kendisini savunacağından son derece dikkatli olmak gerekmektedir)
-Hırlamak (bazen çok evcil papağanlar dahi korkunca hırlayabilir)
 

Uyku işaretleri

-Özellikle yanak tüylerini kabartmak
-Tek ayak üzerinde durmak
-Çok derin bir uyku olacaksa kafayı kanadın arasına sokmak
-Alt gagayı üst gagaya sürterek 'gırç, gırç' şeklinde ses çıkartmak

Not: Pek çok papağan türü öğle saatlerinde kestirebilir. Bu bir hastalık belirtisi olarak algılanmamalıdır.

Hastalık işaretleri

-Tüm tüyleri kabartmak
-Sürekli tek ayak üzerinde ve / veya kafes tabanında durmak
-Sürekli uyumak
-Kafayı sürekli kanadın arasında tutmak
 

İlgi istediğinde

-Tek bir ıslık çalmak, belli süre sonra tekrarlayarak yanıt beklemek
-Kafa kısmındaki tüyleri kabartarak kafes kenarına gelmek
-Kendi ismini tekrarlamak
 

Normal durumda


-Tüylerini düzeltmek
-Etrafta olan bitenle ilgilenmek
-Kafesin içerisinde tur atmak


Bugün 2 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!
 
SAAT KAÇ ?





Oil Rig Accidents
KİŞİ SAYFAYI ZİYARET ETTİ!
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol